Beypazarı Mutlu Son Masaj Hizmeti Masöz
Beypazarı Mutlu Son Masaj Hizmeti Masöz
Beypazarı Mutlu Son. Siz, bu şekilde canınızın çektiği her yerde eğlenerek, sapa yollara dalarak yolculuk etmeyi ne süre çıkardınız? Dostum, bir yere varmak isteyen insan, atına biner, doğru yoldan yürür gider. Neyse bırakalım bunu artık: Hem kızıyorum hem de sizi görme zevkinden yoksun kalıyorum. Hiç değilse, daha sık mektup yazıp ne kadar yol aldığınızı bildirseniz. Bilincinde mısınız ki, o gülünç macerayla oyalanıp, herkesi ihmal ederken aradan on beş gün geçti.İhmal dedim de aklıma geldi. Hani bazı insanoğlu vardır, arkadaşları hasta olduğunda, hallerini anımsarını sordurmak için devamlı adam yollarlar fakat gelen cevabı hiç merak etmezler. İşte siz onlara benziyorsunuz; onlar gibi siz de “Şövalye öldü mü?” diye soruyorsunuz.
Yanıt vermeyeyim, çünkü gene merak etmezsiniz! Benim âşığım, sizin çok eski dostunuzdur, unutuyorsunuz galiba! Fakat telaşlanmayın, ölmedi. Ölse bile üzüntüsünden değil, aşırı mutluluktan ölürdü. Zavallı Şövalye, ne kadar şefkatli bir insan! Sevmek ve sevilmek için yaratılmış! O kadar duygulu bir insan ki, başımı döndürüyor. Hakkaten söylüyorum, benim kendisini sevmemi büyük bir mutluluk olarak kabul etmesi beni iyice bağlıyor ona. Size hani onunla ilişkimi kesmeye çalışacağım, diye yazmıştım ya; o gün onu ne kadar mutlu ettiğimi bilemezsiniz!
Beypazarı Mutlu Son Masaj Hizmeti Masöz
Beypazarı Mutlu Son. Şu adamı nasıl başımdan atıp, üzsem diye düşünüyordum ki, geldiğini haber verdiler. Benim mi iyiliğim tuttu, yoksa o mu her zamankinden farklıydı, her her neyse, hoşuma gitti birden… Gene de asık bir yüzle karşıladım. Kapım herkese açılmadan önce, benimle iki saat birlikte olacağını umuyormuş. “Şimdi çıkıyorum” dedim. Nereye gideceğimi sordu, cevap vermek istemedim. Israr etti, yüzümü ekşiterek, sizin bulunmadığınız yere, dedim. Bu sözü duyar duymaz dondu kaldı. İyi de etti, tek bir kelime çıksaydı ağzından o anda kavga çıkarıp planladığımü meydana getirmeye, ilişkimi kesmeye karar vermiştim. Ses çıkarmaması şaşırttı beni.
“Bir göreyim şunun öfkesini!” diye kafamı kaldırdım. Vallahi billahi, başka bir niyetim yoktu. Fakat o sevimli yüzde öfke değil, o derin, şefkatli hüznü görmüş oldum. Siz de kabul ediyorsunuz, insanoğlunun o hüzne dayanabilmesi çok zor. Aynı neden gene aynı sonucu verdi, ikinci kere yenildim. O andansonra da aman bir kabahat işlemeyeyim diye bir çare aramaya başladım.
Son yorumlar