Beypazarı Mutlu Son

Beypazarı Mutlu Son

Genç çocuğun cipe doğru yürümesini kısılmış gözlerle izledi. Ankara Beypazarı Mutlu Son Valiz hafif olmalıydı. İçinde fazla eşya olmadığını tahmin etti. Çok zorlanmadan yürüyordu. Bir tek yerde ye­niden birikmeye başlayan kar yüzünden hafifçeçe kayıyordu. Buna karşın düşmeden cipin yanma gitti ve bagajı açtı. Valizi kaldırıp geniş bagaja yerleştirmeye çalıştı. Orada kendi seyahat valizi de vardı. Çok büyük olmadığı için karısının eski valizinin oraya yerleşmesi zor olmasa gerekti.

Ankara Beypazarı Mutlu Son

Bir dakika sonrasında oğlan yanına geri gelmişti. Tam geçip gidecekti ki… durakladı. Beypazarı Mutlu Son Kahverengi gözleri genç adamın gözleriyle kesişti. Kararsız gibiydi. Bir ihtimal ki bir şey söyleki­mek istiyordu ama genç adamın ciddi bakışlarından çekini­yordu.

“Şimdi… kızgınsın!” dedi sonunda cesaretini toplamış bir şekilde. Adamın koyu gözleri hafifçeçe kısıldı. Çocuk gene de geri adım atmadı. Hafif bir nefes aldı. “O… dün­yanın en merhametli… en şahane kız evladıdır!” diye ekledi usulca. Yaşma gore ciddi bir duruşu vardı.

Delikanlıın bir kaşı hafifçe kalktı. Yanak kasları da oy­namıştı sinirli bir halde. Yanıt vermesine gerek kalma­dan çocuk kendisini toparladı. Hemen yanından uzaklaştı.

Beypazarı Mutlu Son

Şahane mi?

‘ delikanlı yan gözle bahçe kapısına baktı. Çocuğun ar­dından kapı ağır ağır kapanıktı. Evliliğe ilk adımını attıği kadın, dünya­nın en şahane, en güzel hanımı olsa ne fark ederdi ki?

Döndü. Daha da asılan bir suratla, üzeri artık karla Beypazarı Mutlu Son kap­lanmaya süregelen arabasına yürüdü. Parlak gri renkli cipi­nin şoför tarafına dolanırken, sağ önde bulunan kaportaya gözü ilişti. O tarafta ciddi bir ezik vardı. Far sağlamdı fakat sinyal lambasının dışı kırılmıştı. Ampulü görünüyordu. Bu hasarın varlığı, kötü anıların canlanmasına sebep oldu. Diş­leri iyice sıkıldı. Arabanın arka kapısına gidip hemen hemen koparırcasına çekip açtı. Kabanını sert hareketlerle çıkardı. Hiç katlamaya bile gerek görmeden koltuğun üstüne fırlattı

Şimdi… kızgınsın!” dedi sonunda cesaretini toplamış bir şekilde. Adamın koyu gözleri hafifçeçe kısıldı. Çocuk gene de geri adım atmadı. Hafif bir nefes aldı. “O… dün­yanın en merhametli… en şahane kız evladıdır!” diye ekledi usulca. Yaşma gore ciddi bir duruşu vardı.

Delikanlıın bir kaşı hafifçe kalktı. Yanak kasları da oy­namıştı sinirli bir halde. Yanıt vermesine gerek kalma­dan çocuk kendisini toparladı. Hemen yanından uzaklaştı.