Beypazarı Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Beypazarı Mutlu Sonlu Masöz

Yü zü esmerimsi, çimdiklenmiş şeklinde. Elizabeth’in ilk gü nlerde uğraşmak zorunda kaldığı o kendinden kararlı, sağlıklı, gü çlü , geniş gö ğü slü kö ylü kızıyla ilgisi yok. Buraya Nate’ten yakınmak için geldi. Sanki Nate beyzbol topuyla bir cam kırmış da, Elizabeth de annesi. Martha, “Vurdum ona” diyor. “I˙ki gö zü nü n tam Beypazarı Mutlu Sonlu Masöz ortasına. Sanırım, yapmamalıydım bunu, fakat ö yle iyi hissettim ki kendimi. Bilirsin, dalaverecinin biridir. Bü tü n o anlayışlı erkek numaralarının altında. Onunla nasıl olup da yaşayabiliyorsun, anlayamıyorum.”

Bir zamanlar Elizabeth onun bu dediklerine hak verirdi. Ne var ki şimdi birkaç lü ksü kendisine çok gö rmü yor. Zavallı Nate diye dü şü nü yor. O¨ yle masum ki aslen. Sonrasında, yü ksek sesle, “Nate çok iyi bir babadır” diyor. “Çocuklarının ü stü ne titrer. Daha iyisini bulamazsın. Kızlar ona tapıyor.” Martha, “Ne bileyim ben” diyor. Vahşi şeklinde krakerinden koca bir lokma ısırıyor. Krakerin gevrek kırıntıları tepsinin içine dağılıyor. Elizabeth, gö rgü sü z, diye dü şü nü yor. Hoş, aslabir zaman gö rgü lü biri değildi ki. Elizabeth, Martha’nın elindeki kozları er geç ortaya çıkaracağını hep dü şü nmü ştü .

Beypazarı Mutlu Sonlu Masöz

Anlaşılan onu olduğundan hafife almıştı. Elizabeth şeftalili yoğurdunun kapağını açıyor, içindekileri kaşığıyla karıştırıyor. Martha, biraz o eski kavgacılığıyla, “Başlangıçta hiç anlamadım senin niçin bana o kadar iyi davrandığını” diyor. “Beni dışarıya yemeğe falan gö tü rü yordun. Anlayamıyordum. Yani demek istiyorum ki, senin yerinde ben olsaydım, bunu yapmazdım.” Elizabeth, “böyle durumlarda çağdaş olmak gerektiğine inanırım” diyor. “fakat sonrasında anlamış oldum. Sen bizi denetlemek istiyordun. Oyun alanını denetlemek isteyen bir organizatö r  gibiydin.  I˙şiıi  çok  ileri  gitmediğinden  kararlı  olmak  istiyordun.  Doğru  mu?  Artık söyleyebilirsin, her şey bitti iyi mi olsa.”

Elizabeth hafifçeçe kaşlarını çatıyor. Birazcık doğru bile olsa, kendi davranışlarının bö yle yorumlanması hoşuna gitmiyor. “Bu birazcık haksızlık olmuyor mu, Martha?” diyor. Martha’nın hemen gerisinde daha ilginç   bir   şeyler   oluyor.   Lesje   Green,   Omurgalı   Paleontolojisi bö lü mü nü n mü dü rü Dr. Van Vleet’le birlikte içeri girdi. Şimdi tezgah boyunca ilerleyerek tepsilerine yiyecek dolduruyorlar. Sık sık beraber yerler ö ğle yemeklerini. Hepimiz bunda bir kö tü lü k olmadığını bilir, çü nkü Dr. Van Vleet doksan yaşına adım atmıştır, Lesje’nın da Çsafha  Bakanlığı’nda  çalışan  genç  bir  insanla  yaşadığı  hepimizçe  bilinmektedir.  I˙kisinin  de bayıldığı kemikler, eski kayalar ü zerinde kendileriyle mevzuşacak başka kimseyi bulamadıkları için birlikte yiyecek yiyorlar olasılıkla.